Obezite toplum tarafından ayrımcılığa uğramaya ve damgalanmaya neden olan hastalıklardan biridir.

Obeziteli bireyler kiloları nedeniyle belli kalıp yargılarla değerlendirilmekte; toplum tarafından dışlanmakta, ötekileştirilmekte ve belli ayrımcı tutumlara maruz bırakılmaktadır. Sosyal gruplar tarafından dışlanmak obeziteli bireylerin benlik saygılarını düşürmekte, özgüvenlerinin sarsılmasına neden olmakta ve toplumsal kimlik inşa süreçlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Obeziteli bireylere karşı mevcut önyargı, kalıp yargı, damgalama ve ötekileştirme toplumdan uzaklaşmalarına, içe kapanmalarına, sosyal ve psikolojik sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır.

Obeziteli bireyler kiloları nedeniyle, çevrelerindeki kişiler tarafından ‘iradesiz’, ‘zayıf’, ‘güçsüz’, ‘bilinçsiz’ gibi ifadelerle eleştirilmektedir. Kilo alıp vermeyi bireysel irade ve güç durumu gibi tanımlayan kişiler, obeziteli bireyleri bu yönde yetersiz olarak değerlendirmekte ve sınırsız eleştiriyi kendilerine verilmiş bir hak olarak görmektedir.

Zaman zaman obeziteli bireylerin eleştirileri karşılayabilme yolu olarak sağlık sorunlarını anlatmaları ise, yine irade zayıflığı ile bağdaştırılmakta, dile getirilen sorunlara çok da fazla kulak verilmemektedir. Ayrıca, son yıllarda sağlık, ‘zayıf olmak’ hatta ‘çok zayıf olmak’ ile tanımlandığı ve sunulduğu için, tıbbi bilgiden yoksun diyaloglar yeni bir sağlık söyleminin toplum içinde üretilmesine neden olmaktadır.

Toplum içinde her bireyin aynı koşullara ve olanaklara sahip olmadığı malumdur. Toplumda azınlık olarak görülen bireylerin de yaşam hakkı olduğu unutulmaksızın, tüm bireylerin çıkarlarını gözeterek, toplumsal bütünlüğü sağlayacak düzenlemelerin ve uygulamaların yapılması gereklidir.

Sonuç olarak obeziteli bireylerin yaşam kalitelerini olumsuz etkileyen durumların en aza indirilmesi, ortadan kaldırılması için çeşitli düzenlemelere ve iyileştirmelere ihtiyaç vardır.

Kaynaklar

1. Rolüm Ağır